ANASAYFA

26 Mayıs 2021 Çarşamba

Denizin Çağrısı - Jack London


 Merhabalar sevgili arkadaşlar,

'Onu izleyen çocuklar,"işte özgürlük buna denir." Diye düşünüyorlardı. Üstelik kalçalarına kadar uzanan ve birer askıyla beline bağlanan balıkçı botlarına da, içi gidiyordu hepsinin. Deniz Çocuğu'nun pabuç denen şeyi ömründe görmediğini, ayağındaki çizmelerin de, Dazzler'ın kaptanı Tuzlu Pete'in eski çizmeleri olduğunu, ayağına iki numara büyük geldiğini bilmiyordu elbette hiçbiri. Ayrıca, güneşin alnında bu çizmelerin ayakları nasıl pişirdiğini, ne kadar rahatsız olduğunu düşünemezlerdi.'(s68)

Hepimiz bir şeylere imrenmişizdir. Keşke demişizdir. Ulaşmak için binbir çaba sarf etmiş ulaşınca da aslında bizi mutlu etmediğini ve neden bunun için bu kadar çabaladım değmezmiş diye düşünmüşüzdür. Aslında ne kadar mutluymuşum da haberim yokmuş demişizdir. İnsanoğlu işte hep bir şeylerin peşindeyiz, doyumsuzluk da sınır tanımıyoruz. Uzakta olan şeyleri hep daha güzel görüyor ulaşınca da nankörlük etmemek gibi bir çaba gösteremiyoruz. 

Joe sayesinde dönüp kendi hayatımı gözden geçirdim. Aslında gözlerimi kamaştıran, bana çok güzelmiş gibi anlatılan şeylerin belki beni mutlu etmeyeceğini elimdekinin ne kadar kıymetli olduğunu aslında elimdekilerle yetinip mutlu olabileceğimi sessizce anlattı. 

Ufak bir anımı da hatırladım. İşyerinde kızlarla muhabbet ediyorduk. Çok sevdiğim bir ablamız ' İstediklerinin olduğunu ama istediklerinden daha sonra hiç memnun kalmadığını ve gençliğinde bu yüzden çok bocaladığını ' söylemişti. Daha sonra bunu şu şekilde çözmüş ' O uçsuz bucaksız listesini bırakıp en minimum en küçük olan ve onun için en önemli olan isteklerinden sadece tek birini seçmiş diğerleri hiç önemli değil' demişti. Ve tek olan o isteğiyle çok mutlu olduğunu görüyorduk. İçimden istiyorsam ve oluyorsa tek birini istemek çok gülünç demiştim. Ama tek bir şey diğerlerini göz ardı ettirebilir. Bunu da zamanla öğrendim. 

Jack London ilk defa okudum kimi zaman Karayip Korsanları 'nı izliyormuş gibi hissettim. Okumanızı tavsiye ederim.

' Dünyadaki bütün paralar bir araya gelse satın alamaz insan yaşamını. Boşuna harcanmış,ziyan edilmiş bir yaşamın yerini de tutamaz hiçbir para. Kısır kalmış, kırılmış, çirkinleşmiş bir yaşamı güzelleştiremez,onaramaz,yeşertemez para.' (s149)


13 yorum:

  1. Kesinlikle, önemli olan dozunu ayarlamak. (:

    YanıtlaSil
  2. okumak istediğim bir kitap olur kendisi.

    YanıtlaSil
  3. Amin. Allah korusun dünya malında gözümüz olmasın hiçbir zaman.

    YanıtlaSil
  4. london çok severim, bu da iyi romanlarından. evet yaa küçük mutluluklar yetsin de mi bize :)

    YanıtlaSil
  5. Benimde okuyup sevdiğim bir kitaptı paylaşımınız çok güzel emeklerinize sağlık :)

    YanıtlaSil
  6. https://kelam-i-kibar.blogspot.com/

    Yeni adresim burası tekrar takibe almanızı rica ediyorum :)

    YanıtlaSil
  7. Selam uzun zamandır buralarda yoktum yeni bir blogla geri döndüm sizi takipteyim. Rica etsem sizde destek amaçlı bloguma uğrayıp takip eder misiniz ?

    YanıtlaSil
  8. Aslında mutluluğun aranacak bir şey olmadığında, biraz yorulmuş oluyor belki ama o zaman öğreniyor mutluluğun ne demek olduğunu, kendine bahşedilen elin, ayağın, gözün şükrüne varıp bir de üstüne derin bir nefes alınca işte mutluluk bu… Nefes alabiliyor olmak, tat alabiliyor olmak, yürüyebiliyor olmak işte mutluluk. Bunların hiçbiri parayla verilmedi… Kaleminize sağlık. Kitap dikkatimi çekti. Teşekkürler.

    YanıtlaSil