ANASAYFA

28 Ocak 2019 Pazartesi

Stefan Zweig - Bir Çöküşün Öyküsü

Ocak 28, 2019
Stefan Zweig in kitaplarını seviyorum.Okurken insanı içine alan bir doğallığı var bunu yakalamak çok önemli ve benzetmelerine hayranım. Kitaplarda kısacık olduğu için bir solukta bitiyor.

Konusuna gelelim
 Madame de Prie,XV.Kral Louis in gözünden düşmesiyle bir taşra kasabasına sürülür. Bu sürgünün 2 - 3 gün süreceğini düşünür fakat zaman geçtikçe durumun tam tersi olduğunu anlamaya başlar, nitekim yazdığı mektuplara gelen karşılıklardan bunu net bir şekilde anlar. Bazıları tahtlarını sarsılmaz sanır, kendilerine ve kibirlerine övgüyle bakarlar Madame de Prie de böyle bir insan. Elinden tek tek en sevdiği şey oyuncak sandığı insanlar kaybolunca derin bir umutsuzluğa,yalnızlığa düşer. Fakat rahat durmaz ve yeni arayışlara girer ama bulduklarıyla daha da durumu vahimleşir. Büyük bir plan tasarlar ama uygulayabilecek midir?

Güzeldi kısaca tavsiye ederim.

Iyi okumalar dilerim :)

27 Ocak 2019 Pazar

Çikolatalı Kek Tarifi

Ocak 27, 2019

İlk defa kek yapınca insan herkesle paylaşıp herkesin yemesini beğenmesini istiyormuş. :) Çok beğendim ve pufpuf olduğu için sizlerle de paylaşıp tarifini vermek istedim.

Malzemelerimiz :)
3 Yumurta  2 Kaşık Oda Sıcaklığında Tereyağ 1 Su Bardağı Şeker 1 Paket Toz Puding Çikolatalı 1 Vanilya 2 Çorba Kaşığı Kakao 1 Paket Eritilmiş Sütlü Çikolata 1 Kabartma Tozu 1 Su Bardağı Süt 2 Bardak Un


Yapılışı :)
Şekeri ,tereyağı ve yumurtalarımızı iyice çırpıyoruz tamamen şekerin erimesi gerekiyor.Ardından sıvıyağ ,vanilya , süt,puding,eritilmiş çikolata ve kakaoyu iyice çırpıyoruz en son kabartma tozunu ve unu koyup çırpıyoruz. Yağlanmış kaba döküyoruz 180 derece fırında 35 dk pişiriyoruz.

Üstündeki sos içinde yine bir paket çikolatamızı benmari usulü eritiyoruz icine yarım çay bardağı süt koyuyoruz bu şekilde donmuyor .

Afiyet olsun (:

25 Ocak 2019 Cuma

Muhteşem Gatsby - F. Scott Fitzgerald

Ocak 25, 2019
Herkese Merhaba :)

Oğuz Atay'ın  kısa öyküler kitabı  Korkuyu Beklerken i okuyordum fakat okuyamadım. Okurken ruhum daraldı bu yüzden de daha sonra okumak için rafa kaldırdım...

Muhteşem Gatsby okumaya  geçtim tek kelimeyle de bayıldım. İlk defa bu kadar gizemli bir karakterle karşılaştım. Gatsby'i aslında komşusu Nick sayesinde tanıyoruz. Nick, muhteşem villada oturan, muhteşem partiler veren komşusu Gatsby i merak eder. Bir gün Gatsby'nin özel daveti üzerine muhteşem partisine katılır.Parti de aslında kimsenin davet edilmediğini Gatsby'i aslında kimsenin tanımadığını fark eder. Çünkü herkes zenginliğinin kaynağı hakkında farklı şeyler söylemektedir. Kulaktan kulağa oyunu gibi düşünebilirsiniz.Aslında Gatsby çok zeki ve saygılı biri Nick'in sonradan hayran olduğu biridir. Nitekim diğer karakterleri okuduğumuzda Daisy ve Tom ikilisini insanların ne kadar yanıltıcı olduğunu görüyoruz.Kendinden başkasını düşünmeyen varlıkları, tek tek olaylar sayesinde tanıyoruz.Hemde bunları dışarıdan Nick'in gözünde olduğu gibi müdahalesiz görüyor ve farkına varıyoruz. Amerikan rüyasındaki bu yozlaşmış yaşamların günümüzde alelade yaşanan şeyler olduğunun da farkına varıyoruz.

Su gibi bir kitaptı aktı gitti. Elinizden düşmeyecek bir olay örgüsüne sahip ve çok kısa  tutulmuş, hiç uzatılmamış önümüze direk konulmuş.Okuduğum en iyi kitaplardan biriydi diyebilirim.
Filmi de var hafta sonu izlemeyi planlıyorum.


'' Onu ne affedebiliyor ne de sempati hissediyordum fakat yaptıklarını kendi gözünde haklı çıkardığını gördüm.Bütün bunlar bir umursamazlık ve kafa karışıklığından başka bir şey değildi. Tom ve Daisy hiçbir şeyi umursamayan insanlardı. Eşyaları,canlıları eziyorlar ve sonra da dönüp paralarına, umursamazlıklarına ya da onları bir arada tutan şey her neyse ona sığınıyorlar ve diğer insanların onların pisliklerini temizlemelerini bekliyorlardı. ''

İşte günümüzdeki bazı kişiler ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi.

''Bizi sürekli geçmişe atan akıntıya karşı mücadele eden gemiler gibiyiz. ''

İyi okumalar dilerim. :)

11 Ocak 2019 Cuma

Film : Canavarın Çağrısı

Ocak 11, 2019

CANAVARIN ÇAĞRISI

Televizyonda açıktı benimde kumandayı alıp kanalı değiştirmeye üşendiğim bir gündü :) Evet şimdi de diyorum ki iyi ki de üşengeçliğim tutmuş. Ne çok ağladım bu filmde küçücük bir çocuğun gerçeklerle savaşıydı. Kendi hayal dünyasında ne büyük yıkımlar yaşadı.

Bir çocuk için aile çok önemlidir. Yuvalar kuruyoruz çocukları düşünmeden parçalıyoruz.Böyle bir filmin bana böyle bir ders vereceğini düşünmezdim. Anne babası boşanmış, annesiyle kalan ve annesinin kanser olmasıyla anneannesiyle yaşamaya başlayan Connor içten içe  babasıyla yaşamak istiyor bir sahnede bunu babasına öyle bir söylüyor ki içinizden diyorsunuz ki herkes baba olamaz. Herkes aile kurmaya layık değildir. Kendi çocuğunu hiç bir yere sığdıramamak yapılan en büyük bencilik ''kendime yeni hayat kurdum'' cümlesinin arkasına sığınmak en büyük zalimlik olsa gerek. Connor küçücük yaşında sadece bunlarla uğraşmıyor hayal dünyasındaki canavarla, okulundaki arkadaşlarının acımasızlığıyla da uğraşıyor. Belki de çocukken çok daha acımasız oluyoruz. Canavar, Connor a 3 hikaye anlatıyor bunların hepsi birbirinden güzel, kesinlikle tavsiye ederim izlemenizi baştan ''bu ne ya'' deyip değiştirmeyin derim. Ayrıca filmin kitabı da var en kısa zamanda okuyacağım :)

İyi seyirler dilerim :)