ANASAYFA

29 Mayıs 2023 Pazartesi

Mehmet Rauf ~ Genç Kız Kalbi

Mayıs 29, 2023


 Merhabalar arkadaşlar,


Mehmet Rauf okumaya başlamak için çok ideal bir kitap. Serveti Fünun dönemini toplumsal olayları, özellikle toplumda kadının yeri ve özgürlüğü, evlilik, aile gibi konuları temel almış.

Pervin'nin günlüğünü okuyoruz. İzmir den İstanbul a amcasına ziyarete gelen Pervin İstanbul dan büyük beklentileri hayalleri olan bir kızdır fakat hayal kırıklığına uğrar dar sokaklarını, kalabalığını görünce. Bir diğer umudu aşktır. Fakat Amcası ve çevresini tanıyınca umudu azalır. Özellikle amcasının evi başka bir dünyadır. 

" Böyledir işte bu babam! Sanki ben böyle kapalı çıkarsam bir şey yapamazmışım gibi... Hey gidi hey, insan bir kere istemeye görsün kuzum! İşte bugün inadına ben de öyle şeyler yapacağım ki görsün o..."s15

Amcası etrafına çok baskı kuran despot, cimri, kendinden başkasını önemsemeyen biridir. Kızı Nigar ın baş düşmanıdır adeta ama evde herkes birbirine düşmandır. Özellikle alıntı dan anlaşıldığı üzere toplumda ve yönetimde kadınların çarşafına takmış durumda ' dar mı? Bol mu?' kavgaları yaşanmaktadır. Göksu deresi var ki asıl bozulmanın temellerini göstermektedir. Fakat ne toplum ne yönetim buna ses çıkarmıyordur. 

 

"Evlilik yapılırken soruşturulan şey yalnız mevki, yalnız servet ve yalnız namus meselesidir. Ahlak ve tavır, eğilimler ve fikirler bizim için o kadar önemsiz şeylerdir ki bahse bile layık görülmez. Düşünmezler ki hayat yalnız bunlardan oluşmuş ve yalnız bunlardan ibarettir."s20

Pervin çevresi tarafından müşkülpesent olarak etiketlenmiş durumda fakat aslında çok doğru düşünceleri olduğunu görüyoruz. Yani sorun Pervin de değil bu toplumsal bozulmada.

"Ananıza hürmet ediniz asi evlatlar!' diyor da sonra o anayı en küçük bir öfkesine yenik düşerek, yalnız çocuklarının yanında değil, hizmetçilerin yanında bile en adi, en pis sözlerle rezil etmekten çekinmiyor."s27

Evet şu gün bile bu davranışı birçok ebeveyn yapmıyor mu? 

"Birbirleri hakkında bu kadar fena fikirleri olan insanların birbirlerine asla hitap ve tebessüm etmemeleri lazım gelirken, öyle zaman olur ki bunların şefkat ve muhabbetle birbirleriyle konuştuklarını görürüm. Mesele şu ki bu devam eden savaş içinde birbirlerine karşı adeta yüzsüz olmuşlar, ne evlatlık, ne kardeşlik, ne babalık kalmış!.. Hatta ne de insanlık!"s28

Beni en derinden etkileyen alıntıdır. Aile dediğimiz şey birbirini her daim korumak değil midir? Kötü huylarını törpüleyip doğru olan şeylere yönlendirmek. Şefkat ve sevginin merkezi değil midir? Ama biliyoruz birbirini kötüleyen bütün seçimlerinin davranışların suçunu ailesine yığan hep birbirlerinin arkasından rahatça en kötü sözleri sarf edenlerde var. 

Bir kadın ve erkek aile kurmadan önce eğitim alması şart.

"Bu erkek gerçi benden önce başka bir kadınla evlenmiş ve iki çocuğu olmuş... Bu elbette olmasa daha iyi olurdu, fakat bizim aşkımız gibi büyük aşklar önünde bunlar ne âciz engellerdir..." S61

Bir de bu satırlar var ki! Bu nasıl bir bozulmadır.Aciz engele bakın iki çocuk bir eş! Bir insan evli bir insana ilgi duyması tamam anlayabiliyorum ama bir eş ve iki çocuk aciz bir engel olarak görülemez. Bu küçümseme ve kibri hak etmiyorlar. 

Ne diyebilirim ki Pervin' le o dönemi sonuna kadar yaşayabilirsiniz. Bir de Pervin le bir Behiç tanıyacaksınız ki !sonunda kitap hakkında uzunca bir fikir yığınıyla kala kalacaksınız. 


Tavsiye ederim 😊

Kitapla kalın 🌷



21 Mayıs 2023 Pazar

Babamın Yeri ~ Annie Ernaux

Mayıs 21, 2023


 

Merhabalar sevgili arkadaşlar,


Kitaplara Kaçanlar bloğu sayesinde okudum. İyi ki de okumuşum. 

İnsanın yaşamında büyüdükçe oluşan uçurumlar... Kitapta da bolca olan halk ağzından cümlelere bir şey eklemek istedim ' Civciv yumurtadan çıkmış kabuğu beğenmemiş '

Bilmiyorum nedense kendilerini bu kadar hakirleştirip ötekileştirmek. Birde kendi sülalerine biz çok iyi durumdayız mesajları yemekler davetler... Herkes bir sınıf ayrımında herkes birini bir küçük görüp hava atma derdinde.gibi hissettim .Nitekim en büyük vurgunu kendi evlatlarından yaşamaları....  Damat yani yazarın eşine ufacık bir kısımda yer verilmiş. Yazar ailesine bu kadar uzak davranan bir eşe nasıl bu kadar sabırlı olabildi?

Babasını ben çok sevdim. Mücadelesini çok sevdim. O gazete kağıdını saklamasını gururunu çok sevdim. Ama yazarın bir o kadar duygusuzluğu kendisini ailesinden soyutlaştırmasını kendini sınıf atlamış olarak görmesini sevemedim.  Yazarı sevmedim. Tutumlarını davranışlarını sevmedim. Ama dürüstlüğünü sevdim. İçinde bulunduğu toplumu olduğu gibi yazması anılarının çoğu kısmında durup bunların hepsi bizde de var dedim. 


Açıkçası çok iyi kısa ve öz bir kitap. Duygusuz bir anlatımın hatta soğuk bulduğum herşeyden bu kadar beni duygulandırması. Sonunda olan o hüznüm... Kesinlikle tavsiye ederim.


Kitaplarlan kalın 🌷


🦋"Hakiki bir sevgiyle hareket eden iyilerle, salt merak dürtüsüyle gelen kötüleri birbirinden ayırıyordu." S15


🦋"Babamın sağlığında iş icabı yolunun düştüğü 'kaymak tabaka' şahsiyetlerinden hiçbiri gelmeye zahmet etmemişti, diğer esnaflar da." S16


🦋" Sevgiyle birbirine bağlı bir aile, zenginliklerin en büyüğüne sahiptir."s22


🦋"Zenginliğin en mutluluk verici tarafı, başkasının yoksulluğunu hafifletmeye imkân tanımasıdır."s22


🦋"Faal insan tek bir saniyeyi boşa geçirmez ve günün sonunda, her saatin kendisine bir şey kattığını görür. Buna karşılık, ihmalkâr insan, işini gücünü hep başka bir zamana erteler; uyuyup durur ve unutulur, yatakta, masada,sohbette; gün sona erdiğinde hiçbir şey yapmamıştır; aylar ve yıllar akıp gider, yaşlılık gelip çatar, o hâlâ aynı noktadır . " S22


🦋"Yakışıksız davranma, utanma korkusu. Bir gün, ikinci sınıf biletiyle yanlışlıkla birinci sınıfa binmiş. Kondüktör farkı ödetmişti. Bir başka utanç anısı: Noterde, hayatında ilk defa " okudum, onaylıyorum" yazmak zorunda kalmıştı, nasıl yapılacağını bilmiyordu, " on aylıyorum" yazmış sonunda. Azap, dönüş yolu boyunca bu hataya saplanıp kalma. Rezil olmanın gölgesi." S39


🦋"Kendini geliştirmeye meraklı, en ufak bir tereddüt duymadan okuduğu ya da işittiği yeni şeyleri kullanmayı denemekten çekinmeyen annemin aksine, babam kendisine ait olmayan kelimeleri kullanmayı reddederdi." S41


🦋" Birbirimizle hırlayıp homurdanmadan konuşmayı bilmezdik. Ölçülü, kibar üslup yabancılara saklanırdı. "S46



1 Mayıs 2023 Pazartesi

Ortanca 💐

Mayıs 01, 2023




Ortancalar bana anneannemin evini hatırlatır. Geçmişe dair ne çok anıya sahibim. Küçücük şeylerden büyük anılar çıkıyor bazen. Ortancalar da öyledir; ev gelir aklınıza bahçesi gelir orada yenen yemekler gelir oynadığım oyunlar. Çocukluğumun yarısı. Anneannem  yatalak olduğu için sürekli annemle giderdik ziyaretine ne büyük veli nimetmiş o ev anneannem. En büyük dayımın 5 kızı vardı. Annemin harıl harıl bohçalar hazırladığını, kızlarla gülüşmelerini o sıkı aile bağı asıl mutluluklar akrabalık sevgisi. Şimdi sadece anılar kaldı. Anneanneme ve dedeme şimdi dönüp baktığım da büyük bir dram varmış çok üzülüyorum. İnsanlar keşke evlatlarının hatalarının bedelini bu kadar ağır ödemese...


Ramazan ayını bayramı evlendikten sonra ilk kez ailemle geçirdim .  Şimdi tekrar kendi yuvama dönüş... İnsanın yuvası sevdiklerinin yanı benim birçok yuvam var. Yuvalar sevdiklerimizi kaybettikçe yok oluyor. Bu bayram bana bunu öğretti. Bir zamanlar çok kalabalık ve samimiydik. Şimdi ne samimi ne kalabalık... Herkes kendi kabuğuna yalnızlığına çekilmiş. 


Yine bir hüzün ve bir sevinç beni bekliyor. Umarım dünya malı hiçbir zaman önceliğim olmaz gözümü boyamaz. 

Hakiki sevgi hakiki mutluluk her zaman yanıbaşınızda dursun... 🌷