ANASAYFA

24 Aralık 2021 Cuma

Tess Gerrıtsen ~ Günahkâr

Aralık 24, 2021


Merhabalar arkadaşlar,


Evet , seriye devam! Ama İkiz Bedenler'i almam gerek Siliniş var İkiz Bedenler yok :( Tam da en heyecanlı zamanı gelmişti. Karakterleri daha da tanıdığımız yerde... Ah Rizzoli inatçı kekim. Bu ara kekler moda modadan geri kalmayalım. 

Rizzoli bu kez bir tık geri plana atılmış ve Maura, namı diyar Ölüm Meleği doktorumuz ön planda tutulmuş. Maura yı sevdim. Rizzoli gibi sert biri değil . Bir kadın dayanışmasını okumak çok hoştu. Tabii cinayet konusu bu kez farklıydı. En azından seri katil değildi. Dram içinden dram çıktı. Oldukça şaşırtıcıydı. Çok içeriğe girmeyi sevmiyorum arka kapak neden var o zaman ? Ya da okurken siz şaşırın yaşayın biraz kitabı. Bilerek okumak heyecan vermiyor.


Kendini tekrarlayan bir konuya sahip olmaması ve hayatın içinden olağan karakterleri işlemesini seviyorum. Sürekli aksiyon içerisinde değil. Ya da bizi tıbbi kelimelere çok maruz bırakmıyor. Üçüncü kitapla birlikte seriyi okuma isteğim arttı. Umarım en kısa zamanda İkiz Bedenler karşıma çıkar. (:


Bolca okumalı günler!!!



 

12 Aralık 2021 Pazar

Yeşilimsi Bir Duygu

Aralık 12, 2021


Huzur, yeşile bakınca ilk aklıma gelen..

Şu aralar neyse ki çok huzurluyum ,uzun zaman oldu, böyle huzurlu olmayalı. İnsanın hayatındaki en mühim şeylerden biri hayatındaki huzur. 

Belki birçok kişiyi asla affetmeyeceğim ama artık huzurumu ellerine alamayacaklar. Benim demeyi benim olana sahip çıkmayı öğrendim. Garip bir şekilde hayat sizi yoğuruyor. Renkten renge sahip oluyoruz. Etrafımızda gördüğümüz her şey bize yeni bir renk katıyor. Huzurlu bir şekilde renklenelim.


Sonbaharı seviyorum... Kışı da seviyorum ama yazı ve baharları da çok seviyorum. Ben sevmeyi seviyorum. Sevilmeyi de çok seviyorum... Bolca sevip sevmek gerekiyor. Şairin dediği gibi dimi "Kuşlar uçuyor. " Hayat kesinlikle hiç durmuyor. Hayatınız da size manasızlık katan yolunuza taş koyanları kenara koyun. Kendi güvenliğiniz için, bu gerekli. 


Mış gibi yapan siz akıllılar; biz de mış gibi yapmayı çok isterdik fakat bu karakter bozukluğudur. Olduğunuz gibi olun içinizi saklayamazsınız her yerden görülebilirsiniz görmek isteyenler tarafından. 

Sadece birazcık bile samimiyet bulmak çok zor günümüzde... 

Neyse huzur sen ne kadar güzelsin kaybolunca mum gibi aranıyorsun. Kimse kaybetmesin, yanı başınızdan eksik olmasın.








 

Yakup Kadri Karaosmanoğlu~Kiralık Konak

Aralık 12, 2021

 


Merhabalar arkadaşlar,

Geçenlerde alışveriş merkezine gitmiştik bir de ne görelim! kitap indirimi😍 Tabii ki, uzun zaman sonra dayanamadım ve kitaplar arasında sadece bakıyorum diyerek gezinmeye başladım. Kiralık Konak la da kendime verdiğim yeni kitap almak yok sözünü bozdum. Çünkü Y.Kadri Karaosmanoğlu ' nün kitaplarını okumayı çok seviyorum. Sabahattin Ali den sonra en sevdiğimdir. 


Kiralık Konak bir geçiş dönemini anlatıyor. Osmanlı'nın batış dönemini konu alıyor. Gençlerin modernleşme çabaları altında yozlaşmaları ve geleneksel düşüncenin çöküşü. Ahlak olarak büyük bir çöküş görüyoruz. Aslında kitabı okuyanlar ya da okuyacak olanlar Hakkı Celis bu durumu çok güzel özetliyor. Seniha, Faik , Servet ve Cemil bunlar toplumun nasıl bozulduğunun en büyük kanıtları. Naim efendi, Senike ve Selma gelenekçi kahramanlarımız çok üzüldüm günümüzde " Sen anlamazsın" olayını yaşayanlar. Kuşaklar arası bir kargaşa günümüz de teknoloji den yana büyük sorun yaşayan yaşlılarımız gibi bazıları öğrenmeye çalışıyor, bazıları da bize garip garip bakıyor "Şu elindekin de ne var? Kaç saattir bakıp duruyorsun" diyenler. Fakat kitaptaki mi daha vahim bir dönem? yoksa bizimki mi ? İki arada bir derede kaldım.  Toplum olarak bazı şeyleri çok abartıyoruz. Bizim sahip olduğumuz güzellikleri kötü gösterip ama Batı'nın bazı kötü ahlaksal davranışlarına bayılıyoruz. Örnek almaya çalışmalarımız onlar gibi davranmaya çalışmamız. Hiç anlam veremiyorum. Bunun birçok örneği var. Saygısızlığı ben özgürüm kendimi ifade ediş biçimim böyle diyen günümüz ergenleri mesela. Yakıp yıkarak hak arandığını sananlar mesela. Her neyse birçok şey var konuşulacak ama buralara sığmaz. Naim efendi ve Seniha karakterini asla unutmayacağım. Birbirine iki zıt karaker ancak bu kadar iyi yazılabilirdi. Ve Hakkı Celis in ortada kalmışlığı...


Okuyun okuturun dediklerimden. Eski Türkçe kelimeler çok var o yüzden güzel de oluyor bir sürü kelime öğreniyoruz. Kelime dağarcığımız zenginleşsin (:

Bolca okumalı günler dilerim. (:


"Sonuna kadar , her şeye rağmen,ezalar ,cezalar,hummalar ve gözyaşları içinde ve hastalıklar ve ölümler önünde daima sevmek."

                      ✿

"Fakat , bilmiyorlar ki aşk,mucizeyle doludur,daha doğrusu aşk, bizzat mucizedir."

                      ✿

"Hayat bir an içinde,ona,en çıplak ve en kaba haliyle görünmüştü. Bu dünyada her şey ne bayağı,ne beyhude,ne kirliydi!.. Bu dünyada güzellik bir hayal,sezgi bir efsane,asalet ve zarafet, insanın üstünde hafif bir cilaydı."

                     ✿

"Kalbimiz ne kadar beklenmeyen şeylerle doludur; kendi heyecanlarımız önünde ekseriya kendimiz hayrete düşeriz.Deruhi varlığımız hudutsuz ve karanlıktır. Bu hudutsuz karanlıkta yol alabilmek için ya çok cesaretli, ya çok tecrübeli ve bir ilhama mazhar olmuş kadar ermiş bulunmak lazım gelir."

27 Kasım 2021 Cumartesi

Gülümse Anılara ~ Camille Noe Pagan

Kasım 27, 2021


Merhabalar arkadaşlar,

Yıllar önce kitap kapağı çok hoşuma gittiği için almıştım. İyi ki, bu sebepten de olsa almışım. Biliyorsunuz daha önceden yazmıştım elimde beklettiğim kitapları okuyorum. 

"Ben hayatımı hemen şimdi yaşamaya çalışıyorum. Yarın ya da gelecek hafta değil." 

Düşünüyorum , ne bugünü yaşıyorum ne yarını ne de şimdiyi hep bir sonra ki durumu düşünüyorum. Yapmamalı.

"Uzun zaman önce, hayatın çok hızlı akıp gittiğine ve kaç yaşında olduğumun derdine düşmektense, hayatın tadını çıkarmanın kendi yararıma olduğuna karar verdim."

Bingo !iki çok hoşuma giden alıntı. Ne kadar uyumlular İkisinin de arasında bir sürü sayfa ve birbirinden ayrı konular var. Ne hikmetse ben bu sözleri çok beğendim. Nedeni ben düşünmekten yaşayamıyor muyum? Benim sorunum ne ? beyin ne kadar mucizevi neye ihtiyacı var gayet iyi biliyor. Bana da yolumu gösterdi.

Her gün bir tane arkadaşını ara arkadaşlığın devamı için gerekli. Uzun zamandır çoğu arkadaşımı aramıyorum. Sanki kimse rahatsızlık edilmek istemiyormuş gibi geliyor. Suç biraz da bendeymiş. İletişim hayatımız da çok önemli iletişimsizlik zamanla zararlı olabiliyor. Mesela şuan nasıl iletişim kurabilecegimi düşünüyorum. Birileri eski beni çağırabilir mi? Soracağım bir sürü şey var :(


Ben çok sevdim. Konusuyla her şeyiyle farklıydı. Sizi sarıp sarmalıyor kitap bir klişe bekleyip durdum ama bana vermedi istediğimi. Yine saçma sapan bir aşk kitabı sandığımdan okumuyordum. İçinde sağlık var , arkadaşlık , aile bağları ve en önemlisi seçimlerimiz var. Seçimlerimiz onlar bizim bize ait bir başkasını suçlamak size yükten başka bir şey olmaz. İnsanın en büyük yükü de ona ağır gelen duyguları değil mi? Biraz anda kalıp hafif olmak gerek. 




26 Kasım 2021 Cuma

Gezelim Görelim ~Harran ~Halfeti

Kasım 26, 2021


 Merhabalar arkadaşlar,

Halfeti ve Harran'a sonunda gittik :) Urfa da son 8 ay sırada Mardin var belki Diyarbakır'da olabilir. Her neyse maalesef Halfeti de çok fotoğraf yok genel olarak hep video çekmiş eşim bir de bol bol biz fotoğraf çekilmişiz. 

Kesinlikle görmeniz gereken çok güzel bir yer gezi listeniz de Güneydoğu varsa Halfeti ve Harran mutlaka olmalı (:

Halfeti seyir tepesine giderken veya dönüşte bir durup bakın derim (:
Fotoğraf çekmemişim fakat Rum kale çok etkileyici ayrıca kaya mezarları da var. Vapur turu da sıcak havalar için mükemmel oluyor biz Ekim 11 nde gitmemize rağmen sıcaktan bunaldık. Batık minare de çok hoştu. Eski halfeti suların altında bir şehrin olması merak uyandırıcı.




Harran mı? Halfeti mi? Sorusuna cevabım Harran olur. Eğer görmeseydim ikisini büyük ihtimal Halfeti ye daha çok gitmek istediğimi söylerdim. Harran a büyük ayıp ederdim.
 Evler ve Ulu Cami yi çok sevdim. 

Burası turistik kısmı hala bu evlerde yaşayanlar var. Yazın soğuk (bende yaşamak istiyorum) kışın sıcakmış. Eski insanlar bizden çok zekilermiş. Evler geniş ve tuhaf bir biçimde küçücük pencereye rağmen aydınlık. Evlerin yanında eski kuyular ve buğday öğütücüler bulunuyor birçok da anlayamadığım taştan malzemeler var.

Urfa lı oldum sonunda gitmeden.








Sınav ve düğün için Gaziantep e gittik. Vaktimiz çok kısıtlı olduğu için sadece hayvanat bahçesinin minik bir kısmına bakabildik. Bahar da tekrar gideceğiz fakat bu fotoğrafları da paylaşmak istedim. 
Yolunuz bir gün düşer umarım. (:
Türkiye nin en büyük hayvanat bahçesi. Gezmek bir gününüzü tamamen alabilir. Ayrıca bir kaç hayvan türü aynı yerlerde duruyordu bu da hoş bir şey.




Bu fotoğrafa baktıktan sonra ne kadar doğru? Diye sorup duruyorum. 








26 Ekim 2021 Salı

Öğretmen Olmak ~ Doğan Cüceloğlu İrfan Erdoğan

Ekim 26, 2021


Merhabalar arkadaşlar,

Raflar da beklettiğim kitaplarımı okuyorum. Okunmayı bekleyen kitap kalmasın. Formasyona giderken almıştım bir hevesle hem iş hem dersler derken bir türlü okuyamamıştım. Birkaç arkadaşıma kitabın ne anlattığını sorduğumda öğretmenlerin anıları demişti. Buradan sesleniyorum siz kitabı okumamışsınız. Çünkü bu bir söyleyişi kitabı hemde iki bilge insanın güzel konulardan oluşturduğu ve her bir konusunu önemli insanlara atıfta bulunduğu mükemmel bir eser. 
Kitabı okuduktan sonra bir geçmişe gidip öğretmenlerimi inceledim. Ne yazık ki! Hepsi öğretmenlik yapmış öğretmen olamamışlar. Üzücüydü. Sonra staj zamanından kalma bir anım geldi aklıma. Ders anlatırken beni izleyen öğretmenin varlığını unutup öğüt vermeye başladım. Çünkü sınıf tamamen kızlardan ibaretti. Bir an masumluklarından kaynaklı anne ve babalarına asilik yapmamalarını istedim. Dersten sonra öğretmen bana öğretmen olmadığımı Ayşe teyze moduna girdiğimi söyledi. Bu da beni çok kırmıştı. İnsanları bu tarz sınıflandırdığını fark edince de gülüp geçtim. Her zaman yaptığım gibi bazen sadece insanlara gülüp geçin. Çünkü değişmeyecektirler sizi anlamak istemeyecekler o yüzden uğraşmayın. Kitabı okuduktan sonra daha geniş çerçeveden bakmaya başladım. Size bir çok güzel bakış açısı kazandırıyor. İyi davranış avcısı olmaya karar verdim mesela neden sürekli insanların kötü davranışlarını arar buluruz ki iyiliklerle de doluyuz sonuçta. Bir insan tamamen kötü olamaz tamamen iyi olamadığı gibi. Bardağın dolu tarafına bakmak daha yararlıymış mesela pozitif bir aydınlanma yaşadım. Bilip unuttuğum şeyleri normal insan ilişkilerim de atladığım güzel davranışları hatırladım. 

Öğretmenliği meslek olarak seçmesenizde herkes hayatında bir konu da öğretmen o yüzden alıp okuyun derim. Ben söyleyişi tarzı seviyorum. Felsefeyi sevdiğim için bu tarzı rahatlıkla ve severek okuyabiliyorum. O yüzden öneririm. (:


İnsan da tıpkı doğa gibidir. Yaratılışı ve tasarımı itibarıyla özü, saflığı ve potansiyeli bozulmadığı ölçüde güzel, yaratıcı ve zararsızdır. ( S24)

Karada yüzülmez, denizde yürünmez,havada oturulmaz. Hakkı Baltacıoğlu (s24)



2 Ekim 2021 Cumartesi

Peki

Ekim 02, 2021


İçerisinde iyilik yapmaya dair bir istek olmayan birinden iyilik yapmasını beklemek... Ve bunu çok geç anlamak. İyilik dolu biriyseniz. Karşınızdakine üzülmekten başka bir şey gelmiyor elinizden bencillik sarmış her bir tarafını neresinden tutup göstereceksiniz ki. Kış güneşi olmaktan vazgeçmiyorsa kısaca bir ' Peki' diyip geçiyorsunuz. 

Mühim değil mertebe sahibi veya zengin olmanız ama bunlardan dolayı biri size saygı gösteriyor ve özeniyorsa ne komik karşısındakini sadece 'İnsan'olarak sevmek ne güzel bir meziyet. Pek kolay da anlaşılmıyor insanlar.Hep bir soru işareti. Ya yaşa ya da akıla veriyoruz. Kendimizi suçluya suçluya da yaşanmaz ki. Herkesi olduğu gibi kabul etmek. Ama bu da bir yerde olmuyorsa ne yapmalı? artılar eksiler cevap olamıyor bazen.  Yine bir 'Peki'mi demeli.

Kısacası yorulduysak bir durup dinlenmeli soluklanmalı. Düşünceler deryasına dalıp gayretle çıkmalı. ' Peki ' demekten vazgeçmeli.
 


27 Eylül 2021 Pazartesi

Kendine İyi Bak

Eylül 27, 2021


 Şu fotoğrafı çektiğim ana dönebilir miyim? Canım şöyle bir güneşin batışını izlemek istiyor... Bazı şeyler gelip geçtikten sonra daha da bir kıymetleniyor.
Kendine inanmak, kendine güvenmek çok kıymetli bunu hiç kaybetmemek gerek hep beslemeli insan hep bir şeyler katmalı eksilenlerin yerini iyi doldurmalı. Başkasına güvenmek ne kadar gülünç geliyor şimdi  bir başkasına güvenmek hayatını ona teslim etmek aslında ne büyük bir kötülük değil mi? Bir de merkez konusu var. Hayatınızın merkezine bir başkasını koyduğunuz zaman anlıyorsunuz ki bu da bir yanlış ona da kendinizi koymalısınız. Zaten bundan memnun kalmazlar daha fazlasını da bekler olurlar asla yetinmek nedir bilmezler. Siz ne istiyorsunuz diye bir şey kalmaz O ne istiyora dönüşüyor. hayatınız bir şekilde siz istemeden kayıp gitmeye başlıyor. Düşünüyorum da bir başkasının hayatına ayak uydurdunuz hep eksildiniz istemediğiniz şeylere sustunuz sonuç mutluluk da olmadı ki sonuç hüzünlü oldu huzursuzluk yakanıza yapıştı işte. Dur demek cesaret istiyor tekrar ipleri elinize almak bak bu benim tercihim karışamazsın sınırlarını aşma demeli o cesaret var sende o kişi nereden buluyorsa bu kadar hakimiyeti sende sen daha çok bulmalısın kendindeki hakimiyeti. 
Bir keresinde bir söz duymuştum. 'Kadınlar su gibidir girdiği kabın şeklini alır' Allah'ım sen nelere kadirsin! Ne kadar uyduruk bir söz. Kadınların bir şahsiyeti duruşu olamaz illa uyacak bir şeylere. Hep ortayı bulacak. Bulmuyorum. 
Evet en çok kendine değer vermek kendine yatırım yapmak gerek. Bu hayat bir kere yaşanıyor. Binbir hata da yapsak hep bir dönüş yolu vardır. Kendine çok iyi bak.

20 Eylül 2021 Pazartesi

Tess Gerritsen ~ Çırak

Eylül 20, 2021


Merhabalar arkadaşlar,

Bir zamanlar polisiye ve gerilim kitaplarını o kadar çok severdim ki bulduğum her kitabı alırdım. Bu sayede bir dünya kitabım okunmayı bekliyor. Sıkılgan biri olduğum için uzun zamandır polisiye okumadım. Hepsi aynı gelmeye başlıyor bir yerden sonra ama doğru bir seçimle tekrar okuma hevesim geldi. Daha önceden de serinin ilk kitabı Cerrah ı okumuştum. Rizzoli unutulacak biri değil.


 
 Çırak kesinlikle Cerrah ı geçti daha heyecanlı ve merak uyandırıcıydı. Özellikle beni fazlasıyla korkuttu. Evlendiğimden beri bir hırsızlık fobisi geliştirdim. Yaptığım saçma sapan evhamlarla birde eşim çoğunlukla evde olmadığı için hoş evde bile olsa en ufak tıkırtı beni korkutuyor. Sürekli eve hırsız mı girdi Sorunu yaşıyorum. Kafamda binlerce planım var.Deprem sonrası da sürekli bardaktaki suyu takip eder oldum. Önceden böyle insanlardan hiç hoşlanmazdım. Nasıl dönüştüm anlamıyorum. Tek kalmak birçok düşünce biriktirmenize sebep oluyor yalnızlık iyi bir şey değil. Her neyse keyifle okudum ama hırsızlık korkumu geri getirdi işte. Kitap hırsızlıkla alakalı değil yanlış anlaşılma olmasın. Cerrah tarzında cinayetler işleyen bir kopyacı seri katile karşı karşıya olduklarını sanıyordum ama gelişen olaylar ile beni bambaşka yerlere götürdü. Bir tek sona doğru sanki güldürdü okuyanlar bilir limuzin olayı bana pek inandırıcı gelmedi. 

Her neyse tavsiye ederim. 


Dişlerin durumu,kalp durduktan ,et çürüdükten sonra bile zenginle fakiri birbirinden ayırmaya yetiyordu. Kirasını dahi ödemekte zorluk çeken biri için ağrıyan dişi, sızlayan diş etleri asla birinci öncelik olamazdı. (S146)


4 Eylül 2021 Cumartesi

Asıl Adı Atiye ~ Naşide Gökbudak

Eylül 04, 2021

 

Merhabalar Arkadaşlar,

Okuma açlığı çekiyorum. Dönem dönem kitap okumak içimden gelmiyor ama şu ara deli gibi sürekli okumak istiyorum. Okurken dinleniyorum. Kafam bir süreliğine rahat ediyor. Küçük tospiğim uyurken bende kitapların arasına karışıyorum. 

Gerçek bir hayat hikayesiyle karşı karşıyayız. Okurken şunu dedim ' İnsan olanın başına ne gelmiyor ki...' hayatta bir iniyoruz bir çıkıyoruz bir bakıyoruz çok mutluyuz bir bakıyoruz mutsuz. Önemli olan üstesinden nasıl geldiğimiz sorunlarımız karşısında. Aslında yılmak da bir nevi bizim seçimimiz çabalamak da. Bazı kararlarımız vardır ki bütün ömrümüz boyunca bir ah çekeriz. Küçük hanım'ın kararı beni çok üzdü ve şaşırttı. Öylesine rahatça alınamayacak bir kararı bir başkasının söylediklerine bu kadar safça inanarak vermesi çok üzücüydü. Hayat bu kadar basite alınamaz. Basite alındığında ki sonuçlarını okudum. 


İbretlik derler ya öyle bir hayat okudum. Tavsiye ederim. 

"Cahil insanın düşmanlığı yangına, dostluğu ise kış güneşine benzer. Birincisi insafsızca yakar yıkar, ikincisi ise ne ısıtabilir ne de bir yarar sağlar."(s51)


18 Ağustos 2021 Çarşamba

Hamilelik, Doğum ve Bebek Bakım Kitabı ~ Ayşe Öner

Ağustos 18, 2021

 


Merhabalar arkadaşlar ,
Tatlı bir öneriyle geldim (: Yeni anne tavsiyesi diyelim(: henüz çok tavsiyeler verebileceğim aşamada değilim ama kitap önerebilirim. Hamileyken çok fazla kitap araştırdım içinde her şeyi bulabileceğim bir klavuz niteliğinde kitap arıyordum. Aradığımı bulmuşum.

Açıkçası doğum sonrası yani bebek bakımı kısmı en çok işime yarayan bölüm oldu. O kadar çok bilgi ve öneri var ki anlatamam. Bebeğimi daha iyi anlamama sebep oldu. Çevremizde zaten sürekli şunu yap bunu yap diyenler eksik olmuyor maalesef ama kitap sayesinde içimizi rahatlatacak ve güzel önerileriyle kendi yöntemlerimizi oluşturabiliyoruz. Örneğin yüzdürme etkinliğini öğrendim. Bebeğim çok sevdi suyun rahatlatıcı etkisini görmek mutluluğunu görmek çok başka bir duygu. Annelik bir acemilik serüveni gibi. İyi bir anne miyim? Neden anlayamıyorum? Neden uyumuyor? Neden sürekli gazlı ? Kafanız da bir dünya soruyla uğraşıyorsunuz. Size tavsiye verenlere tamam öyle yaparım demek en kolayı aksini yaptığınız da ne yazık ki çok derdiniz yokmuş gibi alınganlıklarla uğraşıyorsunuz. Bebek sizin bunu unutmayın bir şekilde deneme yanılma ile onun için en doğrusunu buluyorsunuz. 
Ve...
Annemi anlamam için anne olmam gerekiyormuş. Annem gözümde o kadar 
değişti ki! 
Sabrı,merhameti, fedakârlığı, korkuyu,sevgiyi bambaşka bir şekilde yeniden öğrendim...
Ne yaparsak yapalım kıymetlerini bilemeyiz.


"Bebeğiniz size verilen en muhteşem hediyedir"
Ayşe Öner

 



26 Mayıs 2021 Çarşamba

Denizin Çağrısı - Jack London

Mayıs 26, 2021


 Merhabalar sevgili arkadaşlar,

'Onu izleyen çocuklar,"işte özgürlük buna denir." Diye düşünüyorlardı. Üstelik kalçalarına kadar uzanan ve birer askıyla beline bağlanan balıkçı botlarına da, içi gidiyordu hepsinin. Deniz Çocuğu'nun pabuç denen şeyi ömründe görmediğini, ayağındaki çizmelerin de, Dazzler'ın kaptanı Tuzlu Pete'in eski çizmeleri olduğunu, ayağına iki numara büyük geldiğini bilmiyordu elbette hiçbiri. Ayrıca, güneşin alnında bu çizmelerin ayakları nasıl pişirdiğini, ne kadar rahatsız olduğunu düşünemezlerdi.'(s68)

Hepimiz bir şeylere imrenmişizdir. Keşke demişizdir. Ulaşmak için binbir çaba sarf etmiş ulaşınca da aslında bizi mutlu etmediğini ve neden bunun için bu kadar çabaladım değmezmiş diye düşünmüşüzdür. Aslında ne kadar mutluymuşum da haberim yokmuş demişizdir. İnsanoğlu işte hep bir şeylerin peşindeyiz, doyumsuzluk da sınır tanımıyoruz. Uzakta olan şeyleri hep daha güzel görüyor ulaşınca da nankörlük etmemek gibi bir çaba gösteremiyoruz. 

Joe sayesinde dönüp kendi hayatımı gözden geçirdim. Aslında gözlerimi kamaştıran, bana çok güzelmiş gibi anlatılan şeylerin belki beni mutlu etmeyeceğini elimdekinin ne kadar kıymetli olduğunu aslında elimdekilerle yetinip mutlu olabileceğimi sessizce anlattı. 

Ufak bir anımı da hatırladım. İşyerinde kızlarla muhabbet ediyorduk. Çok sevdiğim bir ablamız ' İstediklerinin olduğunu ama istediklerinden daha sonra hiç memnun kalmadığını ve gençliğinde bu yüzden çok bocaladığını ' söylemişti. Daha sonra bunu şu şekilde çözmüş ' O uçsuz bucaksız listesini bırakıp en minimum en küçük olan ve onun için en önemli olan isteklerinden sadece tek birini seçmiş diğerleri hiç önemli değil' demişti. Ve tek olan o isteğiyle çok mutlu olduğunu görüyorduk. İçimden istiyorsam ve oluyorsa tek birini istemek çok gülünç demiştim. Ama tek bir şey diğerlerini göz ardı ettirebilir. Bunu da zamanla öğrendim. 

Jack London ilk defa okudum kimi zaman Karayip Korsanları 'nı izliyormuş gibi hissettim. Okumanızı tavsiye ederim.

' Dünyadaki bütün paralar bir araya gelse satın alamaz insan yaşamını. Boşuna harcanmış,ziyan edilmiş bir yaşamın yerini de tutamaz hiçbir para. Kısır kalmış, kırılmış, çirkinleşmiş bir yaşamı güzelleştiremez,onaramaz,yeşertemez para.' (s149)


11 Nisan 2021 Pazar

Göbeklitepe ve At Çiftliği

Nisan 11, 2021

 

Merhabalar sevgili yazımı okuyanlara ,

1,5 senedir Şanlıurfa'dayım kaldı 1 senecik (:

Bu kaldığım süre zarfında birilerine sürekli Göbeklitepe diye diye sonunda görmeyi başardım. Eşim gibi burayı taştan ibaret görüp ruhunun sıkıldığını söyleyip gitmek istemeyen insanlar çoktur. Siz onları dinlemeyin gidip görün ayrıca ben Göbekli tepenin etrafını dağ taş  sanırdım fakat etrafı o kadar güzel ki yemyeşil ve en doğalından bir sürü sarı çiçeklerle donatılmış ben çiçekleri Papatya sandığım için doğa cahili ilan edildim orası ayrı konu. Göbeklitepe'ye verilmesi gereken önem gerçekten verilmiş. Göbeklitepe yi görmeden önce bilgi alabileceğiniz bir animasyon ve tanıtım yeri var ki kesinlikle ilk önce oraya uğramalısınız. Ülkemiz de böyle bir tarihin varlığı bizi nasıl topraklar da yaşadığımız konusunda uyandırıyor. Aslında 12 saha büyüklüğündeymiş fakat küçücük bir kısmının ortaya çıktığını anlıyorsunuz. Inanılmaz olan çok büyük olmaları özellikle ortadaki iki insanı temsil eden şuan desteklerle duran iki T yapı (400 mt lermiş) o zamanlar nasıl desteksiz duruyordu acaba? 



Hep tarım sayesinde dinin ve yapıların ortaya çıktığı düşünülürmüş ama Göbeklitepe bunu yıkmış din sayesinde tarımın ortaya çıktığını ispatlamış.  Biliyorsunuz ilk buğdayın (Iza Buğdayı)Urfa dan dünyaya yayıldığını. Dünyadaki birçok yemeğin ve tohumların anadolu dan yayıldığı düşünülüyor. Ne yazık ki hiçbirine gereken önemi vermiyorduk neyse ki artık nasıl değerlere sahip olduğumuzu fark etmeye başladık.

Aslında daha güzel ve canlı bir fotoğraf olurdu ama bütün gece nöbette olan eşimi daha çok yormak istemedim. 900 mt de Göbeklitepe için yürüdü cok rüzgârlı ve inişli çıkışlı bir şekildeydi. Servisleri bekleyin bizim gibi giderken yürüyüp dönerken servise binmeyin dönüş yolunda yürüyün çok daha güzel olur. 
Bu ağacı da bilirsiniz. Göbeklitepe bulunmadan önce Urfa halkı ağaca sürekli gidip dileklerini dileyip çaput bağlarlarmış daha çok çocuk isteyenler gelirmiş. 








Yabani tavşan gördük daha doğrusu radar eşim gördü yolda yürürken kendisine etrafında ne gördüğünü sorarsanız size ayrıntısıyla rapor verir mesleğinden böyle olduğunu söylüyor. :D Benim gibi bakar körler için ideal insan (: Her neyse kendisi Adana lı olduğu için tavşanı yemek olarak gördü ben tatlılığından bahsederken o çıkacak eti düşünüyordu hatta şöyle bir anımız var Istanbul da Dolmabahçe ye gitmiştik ve martılar etrafımız da yürüyordu kendisi tavuktan daha büyük olduklarını iyi baktığımızı ve bunları yiyip yemediğimizi sordu :D 
Her neyse bu tavşanın daha yavru olduğunu söylediğinde daha çok şaşırdım çünkü normal bizim gördüğümüz bildiğimiz tavşanlardan daha iriydi. 

Bu yazım çok uzadı biliyorum ama Göbeklitepe ye yolunuz düşerse At Çiftliğine mutlaka uğrayın çok ama çok güzeldi. Daha ne diyebilirim ki!




Atlar inanılmaz sağlıklı ve güzel duruyordu ama içimden geçmedi değil  neden biz insanlar her şeyi sahiplenip hapsediyoruz. Keşke özgür kalıp istedikleri gibi hayvanlar da yaşayabilse.

Bu fotoğrafta evimin oradaki daha yeni yeşillenen Söğüt ağacından. Parlıyor gibilerdi dikkatimi o kadar çekti ki aynı bir insan gibi bebekler de en başında parlıyor değil mi? Sonra gittikçe soluyoruz bir yaprak gibi... Aslında ne kadar çok birbirimize benziyormuşuz.

Bu aralar çok mutluyum ailemin yanında tam 1.5 ay kaldım bazen Suriye görevleri mutlu edebiliyormuş Mayıs ayında da annemler gelecek o yüzden çok çok mutluyum. Annelik çok tuhafmış şuan bir anneyim ve bebeğim dünyaya geldiğin de benden yavaşça kopmaya başlayacak ve bu beni şimdiden ağlatıyor. Düşünsenize 9 ay hep sizinle dünyaya geldiğinde özellikle büyüdüğünde benim gibi ailesinden çok uzak bir yere gidebilir. Annem buna nasıl katlanmış nasıl izin vermiş diye düşünüp durdum. Hayatın kuralı değil bu bambaşka bir şey.

Güzel ve çokça  mutlu günler dilerim. (: 



22 Şubat 2021 Pazartesi

Bilgeler

Şubat 22, 2021



Önün ardın gözet fikr-i dakik-et onda bir söyle
Öğütme ağzına her ne gelirse âsiyâb-âsâ
(Osman Nevres;ö.1762)
(Sözün) önünü ardını gözet, ince düşün, onda bir(ini) söyle. Değirmen gibi ağzına her ne gelirse hemen öğütme!
Iskender Pala Tedx konuşmasından öğrendiğim çok kıymetli bir söz izlemenizi de tavsiye ederim (:

Bu aralar biraz yorulmuşum gibi hissediyorum... Bir yağmurun altında ama ılık bir yaz gününde yeni yerler görmek istiyorum. Şeffaf bir göl olsun mesela etrafını donatsın yeşilin her tonu. Huzur, buradaymış gibi saatler geçmesin. Sessizlik olmasın kuşlar, oynasınlar en güzel şarkıları duyulsun. Yağmurun sessiyle. Dünyanın en güzel sesi yağmurun olmalı. Ilk önce minik minik tıp tıp sesleri sonra bir anda koca bir orkestranın girişi şıkır şıkır... Gökkuşağı hemen ardından eşlik etsin toprağın o büyülü kokusuyla. Toprak görüntüsü ve kokusuyla ne kadar umulmadık bir çift.

 Lise de,her yağmur sonrası ya cama ya da koşa koşa bahçeye çıkardık. Sırf koku için toprağın kokusu bizi çağırırdı... En dönmek istediğim yer de lise ilk defa bağımsızlaştığım zamanlar... en dolu dizgin geçen ve her günü birbirinden değerli kılan anılarım var. Beni sarıp sarmalısın en mutlu anılarım. Böyle bir manzaraya hüzün hakim olmasın. Birbir unutulsunlar onlar. Geri de hep güldüğüm saçma ama bir o kadar güzel aptallıklarım kalsın. Aptallık yapmayı da özlemişim. Hatalarımı da, doğrularımı da. O zaman ki hatalar hep telafili hep mahçupluklarla süslüler... Öğretmenler azarlasın biz de gülelim hiç umrumuz da olmasınlar. Nasıl olsa koca güzel bir hayat bizi bekliyor. Senin sözlerin bizi bundan mahrum edemez ! Ukalalığı en üst seviyede. O bilgece bakışlar sonra sonra işler... bütün görevini diğer bütün yaşanmışlıklarla dolu bilgelere yüklerler  görevlerini tamamlayacaklar el birliğiyle. Lisedeki sen orada öylece kalacaksın. 

Bilgeler hep gülümsedi ve bekledi. Olgunlaşmaya başladın ama hala olmadın. Hala biri sana bakıp gülümsüyor. Değişimine, kimi zaman kah gülüyor kah ağlıyor ama dokunmuyor orada duruyor. Istediğin zaman gidip sarılacaksın ve paylaşacaksın onunla en gizli şeyleri bile... bilmemezlik saracak etrafını öğrenmek için eteklerine yapışacaksın. Yapıştın da meziyetin var mı? Bakalım. Zamanı gelmiş mi ki? Zamanı gelmeden anlayamazsın da. Bilgeye de kızma kendine de. Bir gün bunu da anlarsın. Sen manzaranın tadını çıkar...





Fotoğraf: Bolu Yedigöller