ANASAYFA

11 Ocak 2022 Salı

Pireler, Küçük Değildir

Ocak 11, 2022


 "Bırak,burada kalayım," dedi."Banyoda sabun vardı."
bu olayı anımsatmaktan kaçınmaya özen gösterdiler; yeni kapanmış yaralar, daha dün açılmış gibi kanamaya başlamasın diye.
Kolera Günlerinde Aşk ( s 47)

Pire için yorgan yakmak. Aslında pireler coğaldıysa yakmak en iyi çözümdür. Aksi taktirde pirelerle uğraşmak daha büyüğünü yapmaz mı? Eve yayılmaz mı? 

Didişmek bazen ufak ve tatlı gibi görünse de büyük kavgaların sesini duyurmaz mı? Bence her imaya dikkat etmek lazım. Evlilik bazen kesinlikle katlanmak üzerine kurulu. Bazen kendime bile katlanıyorum hata katlanmakta zorluk çekiyorum. Bir başkası üstüne tuz biber olabilir. İncelikli düşünmeye çalışmak kırmamak için çaba sarf edilmeli " Bir sabun" bu küçük görülmemeli " Ne kadar da büyüttük" dememeli onun ayak sesleri çok öncesinde vardı ama sen duymadın. 
Pirelere ve nedensizmiş gibi görünen tartışmalara dikkat! Aslında bir buzdağı olduğunu gözden kaçırmamalı. Sorun varsa konuşulmalı. Sorun varsa anlaşmalı. Sorun varsa yerinde ve zamanında çözülmeli. Sorun varsa kim haklı davasına düşmemeli.
Evlilik, bir sanat bu unutulmamalı. Emek vermeli ve vermeye devam etmeli.

Yoksa kaçınılmaz son yakmaya gelir.




3 Ocak 2022 Pazartesi

Ruth Rendell ~ Güneşi Beklerken

Ocak 03, 2022

 

Merhabalar...
🍁 Evet, bazen giriş cümlem üzerinde düşünmeme gerek kalmıyor. İçimden gelerek yazıyorum. Bazende böyle 'hmm.. 💭Nasıl başlasam acabalar?' Peşimi bırakmıyor.

Ruth Rendell ilk defa okudum. Kitabın adı ve konusu hiç uyumlu değil. Orjinal adını neden kullanmamışlar 'The Tree Of Hands'(Eller Ağacı) o kadar uyumlu ki hata tam kitap için başka bir isim düşünülemezdi. Çünkü odak noktası bir eller ağacı değilde ne ? 
 Güneşi Beklerken çok saçma bir isim. Her neyse konu için polisiye değil birazcık belki çok azıcık bir polisiye daha çok psikolojik bir kitaptı. Korkular, acılar, kayıplar, kuşku daha ağırlıktaydı. Bir insana korku ve kuşku ne yaptırmaz ki! Ya da acının tarif edilemediği nokta da yönümüzü olağanca kaybedişimiz. Duygu yoğunluğu bana geçti. Sadece sonu sanki nasıl bitirileceğini bilemedim. İşte hadi bu da bitsin denilir gibiydi. Sonunu sevmedim. Herkes duygusunun ağırlığında ezildi. Herkes duygusunun patlama noktasında insana neler yaptırabileceğini göstermesi çılgıncaydı. Köşeye sıkıştım. Kıskandım. paranoyak oldum.  Kısacası sonunda bazı kısımlarda mutlu da olsam. Sonu kesinlikle bence bu değildi. Böyle olmamalıydı. 

Ama tavsiye ederim. Sonuna rağmen kesinlikle tavsiye ediyorum. 

İyi okumalar dilerim...🧡

🧸Not ; Kader motiflerine denk gelmek de hayret vericiydi.