ANASAYFA

30 Aralık 2022 Cuma

Martin Eden ~ Jack London

Aralık 30, 2022


Merhabalar arkadaşlar,

Bu yıl beni en etkileyen kitapla geldim! Bu kadar güzel olmasının bir nedeni de kesinlikle çeviriden kaynaklı çok başarılı. Bundan sonra ki kitaplar da hep bu çeviriyi arayacağım kesin çünkü ben sürekli kitaplardaki olayları araştırmak için telefonumu yanımdan ayıramıyordum. Fakat Martin Eden da hiç ihtiyaç duymadım. 


Konusuna gelirsek bir denizcinin alt sınıftan birinin sosyeteden bir kıza aşık olmasıyla değişen yaşamı... O değişirken sizde değişiyorsunuz... O aşıkken aşkın ne kadar ulvi olduğunu fark ediyorsunuz. O amaçları için pes etmezken inancın ne kadar insanı beslediğini fark ediyorsunuz... Ama o insanların iç yüzünü görmeye başladığı zaman sizde kahroluyorsunuz... İki yüzlülük, menfaatler bu hayatın en çirkin tarafları ... Yükseldikçe küçülüyoruz içeride. Martin Eden depresyona olan yenilgisi haksız sayılmaz ya da ben ona hak vermeden duramadım... Onunla birlikte kaybolup gitti birçok şey.


Kesinlikle tavsiye ediyorum. Birçok defa tekrar tekrar okuyacağım bir kitap oldu. 

Sevgiyle kalın... 🧡

 







 

9 Aralık 2022 Cuma

Mai ve Siyah - Halit Ziya Uşaklıgil

Aralık 09, 2022


 Merhabalar arkadaşlar,

Bu kitaptan sonra iki kitap okudum. Şuan beni çok etkileyen Martin Eden ı okuyorum ama hala aklımda İkbal var. 


İkbal, benim için unutulmayacak. Acizlik karşısında yok olan bir hayat. Başlar da okurken bu kitap bitmez diye düşünmüştüm. Çünkü Ahmet Cemil ve kibri beni itmişti. Hayalperest! Kendini çok önemli görüyordu. Çok tezat bir karakter. Ya da yavaş yavaş bir dönüşümdü. Gerçek gibiydi insana milim milim dokunuyor. Çok yavaş bir şekilde akıp gitti. Ahmet Cemil in çok genç yaşta omzuna büyük yükler yüklendi ama hayallerini de beslemekten hiç vazgeçemedi. İkbal uyanmasını sağladı.

Dönemin şartlarına bakıldığında ister istemez o dönem için normal diyebiliyorsunuz ama Ahmet Cemil kültürlü biri o yüzden bu kadar kendini geride tutmasını, ekşiye tuzluya karışmamak için kendini bu derece soyutlamasını en yakınındako kişinin mutsuzluğuna bu kadar kayıtsız kalışında düşünüp durdum. "Gençlik" galiba yanıtı. Gençlik bazen bizi çok cesur yaparken bazende çok korkak yapabiliyor sanırım.


"İnsan bedbahtlığını da, bahtiyarlığını da kendi meydana getirir, İkbal de kendine her şeyi iyi tarafından gösteren bir noktayı bulsun mesut olur. " S186


"İnsan kendisinin sefaletini bir servetin ihtişamı yanında, talihsizliğinin hükmünü bir saadet görünüşü karşısında daha büyük bir acıyla anlar."s226




6 Aralık 2022 Salı

Küçük Dünya da Bir Ben

Aralık 06, 2022

 

Merhabalar sevgili dostlar ,

Ben samimiyet insanıyım. Burası benim. Burada yazarken duygularım akıp gidiyor. Kimse okusun istemiyorum. Burası bana ait bir sır yeri gibi. Biriyle sorun yaşadığım da gelip bloğumu kurcaladıklarını fark ettim. Buradan sesleniyorum. Sorun sizinle değil sorun hep benim benle çatışmasından ibaret. Sizlik bir şey yok. 

Bu aralar o kadar çok instagram la uğraştım ki! Takipçi sayısı diye birşeyi dert ettim. Çok da önemliymiş gibi! Bu bir hastalık sanırım. Aslında amacım daha rahat bir şekilde kitaplarla ilgili yazılar paylaşıp not almaktı. Telefondan blog da yazı yazmak yorucu olabiliyordu bazen. Ama inst. Yazılarımda sanki ben değilmişim gibi burasıysa sadece dümdüz bir şekilde açık seçik bir halde hep benden ibaret. 


O yüzden canım bloğum iyi ki varsın yazısı yazmak istedim. Sen hep beni benimle anlaştırdın. Beni bana hep bir şekilde kavuşturdun. Beni benimle barıştırdın. Beni bende bir şekilde hep buldurdun. Sana yazarken hep bizi konuşturdun. Bana bu küçük dünyayı aydınlatmamı sağladın.


 Çok içten bir şekilde teşekkürler...



31 Ağustos 2022 Çarşamba

Geçip Giden Şeyler

Ağustos 31, 2022


Merhaba arkadaşlar,

Yuvamdan ayrıldım. Konya ya taşındık. Suriye görevi bizi bırakmadı. 3 ay yine eksik. Şimdi yine yuvamdayım İstanbul dayım. 

Konya ya alışamadım çünkü sürekli yollardayız. 1 ayım

Urfa dan Adana ya

Adana dan Konya ya

Konya da Adana ya

Adana dan Konya ya

Konya dan Adana ya

Adana dan Konya ya

Konya dan İstanbul a

Tayincilik zor işmiş dimi... Eşimle ikimiz o kadar zayıfladık ki! Henüz yeni kendime gelmeye başladım. Maalesef bir sürü sorunlar yaşadık. Tuttuğumuz evden nakliye yoldayken 3 saat kala mecburi bir sebeple vazgeçtik. Bence insanlar yalansız olmalı. 3 saatte Allah yetişti halimize 1 ayda zor bulduğumuz evden daha güzel bir evi 3 saatte bulduk. Ama bayram ve diğer sebeplerle yollar da hep bizi buldu.

Urfa dan taşınmak çok zordu. Hem duygusal hem fiziksel yorgunluklar olunca. Ağladım... Kurtulmak için gün saydığım şehir yuvam olmuş ya... Eşyalar taşınırken bir bir pencereler de gezindi gözlerim bütün kırgınlıklarımı pencerelere bıraktım. Gurbet zormuş giderken anladım ki. Benimle kalan eşim, çocuğum ve anılarımdı. İnsana ağır gelen anılar da oluyor pencerelere onları da bıraktım. 

Hafifledim. Affetim. Geri de bıraktım. 

3 ay da geçip gittiğin de her şey daha da güzelleşecek. Konya yı çabuk benimseyip yuvam yapacağım. Aslında ben zaten ülkemdeyim yuvamdayım. Beklemek yine zor oldu. Bu sefer daha zor. Bir baba diyen var artık.

 Gurbet işlemiş beni de büyütmeye başlamış desenize. 

Bundan sonra yazılar daha eğlenceli olacak.


Her adımınız güzel yollara çıksın. (:









12 Haziran 2022 Pazar

Vişneli Meyvesuyum

Haziran 12, 2022


 Bizim evde hastaysan mutlaka vişneli meyvesuyun olurdu. Küçükken babam bizi gecenin bir vakti acile götürsede çıktığımız da elinde vişneli meyvesuyu olurdu. Hiç şaşmaz o saatte o zamanlar nereden bulurdu bilmiyorum. Çok şefkatli bir aileye sahibim. O yüzden çok mutluyum. Ve her daim zorla da olsa yemek yenirdi. Klâsik babamın sözü" sofraya küsülmez!" kavga büyükte olsa ev yerindende oynasa sofraya herkes otururdu.

Annemin de asla hasta olma gibi bir durumu olamazdı. Klâsik babamın sözü "Yemek yapmaya başla iyileşirsin" Eğer çalışırsan iyileşirsin. Annem çok nadir hasta olurdu.  Annelerimiz çok kıymetli hasta olma lüksleri bile olmuyor. 

Dün biraz rahatsızlandım.Ve maalesef beni iyileştiren vişneli meyvesuyum yoktu.  Aklım sürekli oğlumdaydı. Oğluma yemeğini hazırlarken de biraz iyileştim. Akşam da duş aldırdığımda tamamen kendime geldim. Çalışarak iyileşmiş oldum. Böyle zamanlar da ailemi gerçekten çok özlüyorum. Değerlerini daha iyi anlıyorum. Beni büyütürken neler çektiler kim bilir ...

Düşünceli olmak çok başka birşey.  Bence sormakla yapmak arasında büyük bir uçurum var yapanlardan olun soranlardan değil...


Sağlıklı günler dilerim... Biraz yeşillik bırakayım. İyi gelir. 💚










2 Haziran 2022 Perşembe

Belki

Haziran 02, 2022


 
Güçlü bir ben isterdim.

Fiziksel güçten bahsetmiyorum. 

Karakter olarak fazla yumuşak ve unutkanım. 

Bu da insanları çabuk arsızlaştırıyor. 

Bir kalkana bir duvara ihtiyacım var.

Ama ne yazık ki insan huylarını bir anda değiştiremiyor. 

Kendimce kurallar koymaya çalışıyorum.

Mesela hoşlanmadığım karakter özelliklerini taşıyanlarla artık fazla samimiyet kurmamak.

Bunu başarırsam ki inanıyorum. Aklım başıma gelmiş gibi hissediyorum. 

İnsanlara artık kendimi sevdirmek için uğraş vermek istemiyorum. 

Seven sevsin sevmeyen kendi bilir. Benden ne eksilebilir artısı yok ki eksisi olsun. 

Bir şeyi de fark ettim. Bir insanın özünü görmeye başladığınızda ya da size gösterdiği yüzün ötesini fark ettiğiniz de o kişi de bunu anladığınızı anladığın da uzaklaşıyorsunuz. Bunun karşılıklı olması işin tuhaf yanı. 

Öz görmeye başladım. Bir şekilde hissediyorum. Önceden kinayeleri bile anlamaz üstelemezdim. Çabuk affederdim. Şimdiyse sen bana böyle davranıyorsan bende sana davranırım. Sen bana kötü geliyorsan yolumu değiştiririm. 

Çok basit olmayabilir ama daha iyi olma ihtimali varsa zor olması mühim değil.


Bu arada Konya'ya çıktı tayinimiz. 

Bir yanım üzgün bir yanım umut dolu.

Umarım kötü kalpli, kötü niyetli insanlar artık geride kalmıştır. Artık kendi yolumuzu iyileştirmek için elimizden geleni yaparız. Kendimizi buluruz ve belki daha iyi olur her şey.





22 Mayıs 2022 Pazar

Dünyalar Savaşı ~ H.G WELLS

Mayıs 22, 2022

 



Merhabalar sevgili dostlar,

Yazmayı çok seviyorum ❤️ 

Bu aralar üstümde bir miskinlik var. Onu atabilirsem ne mutlu bana. Yoksa yapacağım çok işim var. Fakat çok tuhaf yapmak istediğim şeyler de bir tutukluğum var yoksa aniden karar verip başka uğraşlar da buluyorum. 

Her neyse gelelim asıl konumuza🥰

Başlarda çok hızlı okuyordum fakat bu ruh hali dalgalanmaları ve Minik bir tospik de büyüme atakları yaşıyor. Sonlara doğru bir yavaşladım. Olabiliyor böyle şeyler :)

Kesinlikle, çok sevdim. İnsanlık üzerine tavsirleri ve olayların giriş, gelişme,sonucu birbirine öyle akıcı ve akıllıca bağlanmış ki! Şaşırıyorsunuz." Aaa ! " ,"Kesinlikle bu şekilde bitmeliydi. Kesinlikle böyle olurdu." Deyip durdum. Benzer kurgular çok yapılmış kitapla ilgili ama asla bunun gibi olacağını düşünmüyorum. Birçok filmde de izledik yok nükleer füzeler yok bombalar bana çok saçma gelirdi. Dünya dışı bir varlık sonuçta ne olacağını bilemeyiz. Başından sonuna kesinlikle tekrar diyorum ' Çok akıllıca kurgulanmış!': o yüzden hiç tereddüt etmeyin. Bir şansı ve daha fazlasını hak ediyor.

Bilimkurgu uzun zamandır okumuyordum. Özlemişim... Güzel bir dönüş oldu. Böyle aralar vermek iyi oluyor. 

Bolca keyifli okumalar sizin olsun 💝

Bu arada instagram hesabı açtım arkadaşlar kucukdunya7 olarak bilginiz olsun ☺️

"Üzerinde hakimiyet kurduğumuz zavallı hayvanların çok iyi bildiği bir duygu uğradı kalbime. Yuvasına dönüp aniden karşısında kanal işçilerinin yuvasının temellerini kazdığını gören bir tavşanın hissettiklerini hissediyordum."

30 Nisan 2022 Cumartesi

Düşes ~ Daisy Goodwin

Nisan 30, 2022


Merhabalar ,

 "Sormanız gerekiyorsa, oraya ait değildiniz."

Ait olmadığımız yerden de koşarak kaçalım.  Birilerinin sizi kabul etmesini sağlamak kesinlikle çok yorucu. Hepimiz bir yerler de dışlanmışlık hissi yaşamışızdır. Kitap bunu o kadar iyi vurgulamış ki! Bütün dışlanmışlığı iliklerime kadar yaşadım.


İyi ki günümüz de yaşıyoruz! 

Toplum baskısından nefret ediyorum. Baskılar hiç bana göre değil. Cora'ya göre de değildi. Dik başlı biriydi ama deyim yerindeyse"Yağmurdan kaçarken doluya tuttuldu." Yanında bir de KDV olarak kültür çatışması da eklenince dehşet bir hayata dönüştü. Kültür çatışması hafife alınabilecek birşey değil. Aile sosyolojisi dersinde kültürlerin iki çiftin anlaşmasında çok önemli kilit rol oynadığını görmüştüm. Açıkçası çok önemsememiştim. Zıt kutuplar misali. Fakat uyarıyorum ne kadar birbirinizle anlaşma noktanız çok ise o kadar keyifli bir hayat. Kitap ta iki ülkenin kültür çatışması vardı. Yani durm daha vahimdi. Her neyse benim en nefret ettiğim karakter Tolstoy Anna Karenina daki Vronsky di. Ama taht değişimi sırası gelmiş artık İvo aldı. Gördüğüm en iğrenç en bencil en duyarsız en yalancı karakter. Sonu beni mutsuz etti fakat o güne göre olağan ve mantıklı bir seçim olabilir. İyi ki günümüzde yaşıyoruz ve bazı seylere asla göz yumuyoruz. Tabii ki hala Cora gibi insanlar mevcuttur. 

"Seni tanıyorum ve seviyorum. Buraya arkadaşın olmak için gelmiştim, daha fazlası değil; fakat şimdi gerçek durumunu görüyorum,seni nasıl aldattıklarını-paranı istedikleri için etrafında dolaşan bütün bu akbabaları - anlatmak zorundayım. Sahip olman gereken hayat bu değil,Cora; prenslerin nazını çekmek ve hangi eciş bücüş ihtiyar düşesin diğerinin önünden yürümesi gerektiğini düşünmek değil. Hiçbiri avlanmak ya da dedikodu yapmak dışında bir şey yapmıyor. Elbette evler çok güzel ve herkes son derece görgülü fakat yalanlar üzerine kurulu bir dünyada nasıl yaşayabilirsin?"

Bu da İngiltere nin o göz kamaştırıcı soylularının unvanlarının iç yüzü. Aslında bomboşlar hepsi kendilerini beğenmiş ve sadece unvanlardan ibaret bir yaşam. Yeniliğe hiç açık değiller yabancı insanları sevmiyorlar. Kitap o zamanın gazetelerine ve kütüphanedeki arşivlere göre yazılmış her bir olay gerçekliğe dayanıyormuş. Üzücü. Aslında hiçbir şey dışarıdan gözüktüğü gibi şahşahlı değil. Aldatmalarla dolu sadece...

Kitabı ,Britgerton dizisini izledikten sonra okumaya karar verdim. Uzun zamandır okumayı bekleyenlerdendi. Diziden sonra okumak iyi geldi.

Herkese iyi okumalar.







22 Şubat 2022 Salı

KOLERA GÜNLERİNDE AŞK ~GABRİEL GARCİA MARQUEZ

Şubat 22, 2022


 "Ama onu en çok kaygılandıran,kendi mantığına duyduğu güvensizlikti: yavaş yavaş, önüne geçilmez bir çöküş içinde doğru düşünme yeteneğini yitirdiğinin bilincine varıyordu." (S61)

Yaşlılık kimi zaman üzücü bir şekilde vuku buluyor özellikle akıl ve mantığınızla oynamaya başladığında.

Bu kitabı nasıl bir heyecanla aldığımı anlatamam. Çünkü yıllardır okumak istiyordum hep aklımın bir köşesinde duruyordu. Nedeni lise yılında Üniversite tanıtımı için konferansa gelen bir hocanın oldukça üstüne basa basa övmesiydi. 

Ben okurken o heyecanı alamadım. Nasıl bir beklentiye düştüysem,Hayal kırıklığımı anlatamam. Maalesef... Beni oldukça üzdü elimde okumak için günlerce bekledi süründü. Aslında başlarda özellikle Doktor Urbino ile çok iyi anlaşmıştık yukarıdaki alıntı Urbino ya ait. Aslında okuduktan sonra yaşamım boşa akıyormuş gibi hissettim seçimlerimden pişman olmamama rağmen beni öyle bir sorguya çekti ki bu kısımda oldukça başarılı kitabı sevmemem içinde özellikle kitabın daha sonra çokça yer vereceği Florentino oldu midemi o kadar bulandıran bir insan ki bu nasıl olur da anlatılır. bilmiyorum! nasıl bu şekilde evrimleşti anlamlandıramıyorum. Kesinlikle bir ruh hastası ayrıca bu kitaba nasıl Nobel Ödüllü verilir!!!Şuan günümüz de okuyanlar bunu sorgulayamıyor mu? İçinde pedofili var. Nobel alınca pedofili likten mi çıktı! 


Her neyse kitabı okudum. Buradan o nereden baksanız 70e dayanmış üniversite hocası beyamcaya sesleniyorum. Okuduğum şey aşk değil "SAÇMALIKTI" Senin bu türk dizilerini karalamanı çok iyi anlamıştım. Ama okuduğum kitabın da Türk dizilerindeki kadına şiddetten aşağı kalır bir yanı yok aksine daha beterdi! Sen yaşlı beyamca ! Okuyan yaşlı beyamcalar hayat öyle değil siz yetmis yaşındayken 14 yaşında bir kızın size aşık olabileceğini aşın bu kitabı okuyup buna aşk demeyin. Ya da tavsiye etmeyin mesela!!!! Ya da ruh hastası bir şekilde bir kadını yok elli yıl bekledim demeyin evlenmemek senin seçimin evlenip daha ahlaklı bir yaşam sürebilirdin! Evlenmeyip her altı yedikten sonra elli yıl sonra kocası ölen aşık olduğun kadının yanında olunca zemzemle yıkanmış sayma kendini!

Ben ne okudum ya.





8 Şubat 2022 Salı

Doğanın Eşsiz Hikayeleri

Şubat 08, 2022

 



Merhabalar arkadaşlar,

Oğluma okuduğum kitapları paylaşmak istedim. 

İş bankası yayınları Doğanın eşsiz hikayeleri serisini tamamlamaya çalışıyorum. Çünkü çok sevdim, çizimleri harika. Şuan pek anlamıyor ama okuduğum da heyecanlanıp resimlere vuruyor ve daha çok yemeye çalışıyor. Bez kitabı da var ama bunlar kadar dikkatini çekmiyor. Bence ona okumamı seviyor. Henüz 7 aylık belki bunun için erken ama zararı yoktur diye düşünüyorum. Bende okurken çok keyif alıyorum. Çizimleri ve kurgusu bakımından 7 yaşına kadar olan çocuklara gayet uygun diye düşünüyorum 7 yaş sonrası için hafif kalabilir. 

Sizinde tavsiye edebileceğiniz kitapları bekliyorum. Özellikle çocuklarınızın sevdiklerini paylaşırsanız sevinirim. :)








Özellikle bu kısmı çok seviyorum hepsinde mevcut bence büyüdüğünde çok hoşuna gidecektir.







11 Ocak 2022 Salı

Pireler, Küçük Değildir

Ocak 11, 2022


 "Bırak,burada kalayım," dedi."Banyoda sabun vardı."
bu olayı anımsatmaktan kaçınmaya özen gösterdiler; yeni kapanmış yaralar, daha dün açılmış gibi kanamaya başlamasın diye.
Kolera Günlerinde Aşk ( s 47)

Pire için yorgan yakmak. Aslında pireler coğaldıysa yakmak en iyi çözümdür. Aksi taktirde pirelerle uğraşmak daha büyüğünü yapmaz mı? Eve yayılmaz mı? 

Didişmek bazen ufak ve tatlı gibi görünse de büyük kavgaların sesini duyurmaz mı? Bence her imaya dikkat etmek lazım. Evlilik bazen kesinlikle katlanmak üzerine kurulu. Bazen kendime bile katlanıyorum hata katlanmakta zorluk çekiyorum. Bir başkası üstüne tuz biber olabilir. İncelikli düşünmeye çalışmak kırmamak için çaba sarf edilmeli " Bir sabun" bu küçük görülmemeli " Ne kadar da büyüttük" dememeli onun ayak sesleri çok öncesinde vardı ama sen duymadın. 
Pirelere ve nedensizmiş gibi görünen tartışmalara dikkat! Aslında bir buzdağı olduğunu gözden kaçırmamalı. Sorun varsa konuşulmalı. Sorun varsa anlaşmalı. Sorun varsa yerinde ve zamanında çözülmeli. Sorun varsa kim haklı davasına düşmemeli.
Evlilik, bir sanat bu unutulmamalı. Emek vermeli ve vermeye devam etmeli.

Yoksa kaçınılmaz son yakmaya gelir.




3 Ocak 2022 Pazartesi

Ruth Rendell ~ Güneşi Beklerken

Ocak 03, 2022

 

Merhabalar...
🍁 Evet, bazen giriş cümlem üzerinde düşünmeme gerek kalmıyor. İçimden gelerek yazıyorum. Bazende böyle 'hmm.. 💭Nasıl başlasam acabalar?' Peşimi bırakmıyor.

Ruth Rendell ilk defa okudum. Kitabın adı ve konusu hiç uyumlu değil. Orjinal adını neden kullanmamışlar 'The Tree Of Hands'(Eller Ağacı) o kadar uyumlu ki hata tam kitap için başka bir isim düşünülemezdi. Çünkü odak noktası bir eller ağacı değilde ne ? 
 Güneşi Beklerken çok saçma bir isim. Her neyse konu için polisiye değil birazcık belki çok azıcık bir polisiye daha çok psikolojik bir kitaptı. Korkular, acılar, kayıplar, kuşku daha ağırlıktaydı. Bir insana korku ve kuşku ne yaptırmaz ki! Ya da acının tarif edilemediği nokta da yönümüzü olağanca kaybedişimiz. Duygu yoğunluğu bana geçti. Sadece sonu sanki nasıl bitirileceğini bilemedim. İşte hadi bu da bitsin denilir gibiydi. Sonunu sevmedim. Herkes duygusunun ağırlığında ezildi. Herkes duygusunun patlama noktasında insana neler yaptırabileceğini göstermesi çılgıncaydı. Köşeye sıkıştım. Kıskandım. paranoyak oldum.  Kısacası sonunda bazı kısımlarda mutlu da olsam. Sonu kesinlikle bence bu değildi. Böyle olmamalıydı. 

Ama tavsiye ederim. Sonuna rağmen kesinlikle tavsiye ediyorum. 

İyi okumalar dilerim...🧡

🧸Not ; Kader motiflerine denk gelmek de hayret vericiydi.