OD - İSKENDER PALA

Başlarda kararsız kaldığım okusam mı? Okumasam mı? diye düşünüp sonra okumaya karar verdiğim ve o düşüncelerimden şuan büyük pişmanlık duyduğum bir kitaptır. Kesinlikle herkes okumalı :) Kitap hakkında pek bilgi vermek istemiyorum umarım başarırım. Kendimi zor tutuyorum. Açıkçası bazı bloglara kitap hakkındaki düşüncelerine bakmak amaçlı bir göz attım. Fakat resmen özet gibiydi bu beni çok üzdü merak edecek bir şey kalmadı diye düşündüm. Kitabı okuyunca anlatılmakla bitmediğini görüyoruz. 
O yüzden OKUYUN :)


Kitabın kapağında yazdığı gibi Bir 'Yunus'  Romanı kısaca Yunus Emre nin yaşadıklarını okuyoruz Nasıl derviş olduğunu, İstiare ye olan aşkını, bir oğlunu toprağa vermesi diğerini kaybetmesi , yıllarca odun su taşıması , Allah ' a olan aşkını, oğlunu arayışını saymakla bitmiyor. Kısaca Dervişliğin ne demek olduğunu, öyle kolay Derviş olunmadığını yani İskender Pala, o kadar güzel yazmış ki, ancak bu kadar güzel  yazılabilirdi. Daha önceden babamdan dedemden dinlediğim 'Sarı Çiçek' hikayesini  kitapta okumak daha fazlasını okumak hemde yaşar gibi okumak o kadar güzeldi ki çok mutlu oldum. Kitabı okurken ağladım, gülümsedim, mutlu oldum bütün duyguları yaşadım. Kitabı okuduğum için ellerime aldığım için çok mutluyum. İyi ki okumuşum.
Maddiyatçı kitaplardan o kadar sıkılmıştım ki, aradığım kitabı buldum sonunda manevi bir kitap okuyabildim. Kitabın ismi de konusuyla bu kadar uyumlu  bunu da söylemeden geçemeyeceğim :)
Tek eleştirim sürekli Tanrı kelimesinin geçmesi Allah'ın 99 ismi var ama  Tanrı diye bir ismi yok Tanrı bilindiği üzere putlara verilen bir isim o yüzden bu eleştiriyi yapmadan geçemeyeceğim.

Son sözlerim okumanızı tavsiye ederim. Ertelenmemesi gereken bir kitaptır. :)